Bu gece söküp derimi, Çırılçıplak kalacağım, Ekmeği kanımla sarıp, Usulca dağılacağım.
Çiçekli elbiseler giymek istiyorum anne, / Saçlarımı tam ortasından ayırıp örmek,/ Şimdilerde göremediğim çocukluğumun sokaklarında sek sek oynamak istiyorum. / Ben küçülmek istiyorum anne!
Onun pençeleri var hayatı böğründen yakalamış, / Tırnağının uzunca değişiyor bahtının kara yazgısını / Uçurumda açan kara çiçek,/ Kökü derinde, Sağlam gövdeli, / Bir hayalin peşinde kendine gerçeklik arıyor.
Gürültülü bir okyanus’un içinde, kulaç atamayan balık gibi. /
Aitlik evreni’nin tam dışında, kendimde mühürlü gibi. /
Maviliklere insem kaybolacak, güneşe doğru çıksam ölecek gibi.
Dizimle bileğim arasında boğuluyorum günlerdir /
Kimse anlamıyor gerçeği, ben anladıklarımdan korkuyorum /
Halının altı öyle kabarmış ki, altındakilerle başa çıkamıyorum /
Annem çok temizlik yapmaların kadınıdır.
Güvela gözlerinle çıkıp geldin
Yüzünü güldürdün yalnızlığımın, şükür.
Çiçekler doldu bahçelerine kalbimin
Şehir hüzün /
Şehir rüzgar /
terk edilmeye yakın.
Güneşin doğduğunu bilemezsin, battığını da /
Kapını çalar çalar durur /
Her tıklatışı bir umuttur.
Aniden soyundu beden
Yeşil gözlerinin önünde.
Açtı bembeyaz yasemin
Damla damla akıyor,
Bedenime dair anılar.
Kayboluyor, dağınık,
Baloncuk kokuları.
Baloncuklar dolusu topraktaki,
Tütsülenmiş ağaçlar.