https://www.yazi-yorum.net/wp-content/uploads/2020/06/hakkimizda.jpg

“Ölü Ozanlar Derneği”, hakikaten devrimci bir bakış açısına sahip olan kitap/filmlerden birisi… Gerek anlatımı, gerekse de başroldeki Robin Williams’tan genç oyunculara dek, herkesin üst düzey performans göstermesi filme lezzet katıyor. Filmde yer yer gerçek üstü göndermeler ve arkadaşlar arası dayanışmayı çok etkili bir şekilde dışa vuran sahneler mevcut… 

“Henüz vaktin varken tomurcukları topla.
Zaman hâlâ uçup gidiyor.
Ve bugün gülümseyen bu çiçek,
yarın ölüyor olabilir.”

Film, John Keating adlı başarılı ve bir o kadar da farklı olan edebiyat öğretmeninin disiplinli bir erkek okulu olan Welton Akademi’ye öğretmenlik yapmaya gelmesiyle başlıyor. Bay Keating, çoğu baskı altında olan öğrencileri edebiyat ve şiirin bambaşka dünyasıyla tanıştırıyor. Onlara özgürlüğü, hayatı yeniden anlamayı, dünyaya farklı açılardan bakmayı öğretiyor. Keating öğrencilerine ders kitaplarını yırtıp atmalarını, kalıplaşmış düşünce şekillerinden uzaklaşmalarını ve hayatlarını dolu dolu yaşamalarını öğütlemesiyle okulun statükocu tavrına son derece zıt bir profil çiziyor. Öğrencilerini şiir ve nitelikli edebi yapıtlarla tanıştıran, anlayışlı, yol gösterici bir eğitmen olan Keating’in amacı -ki ona aslında Oh Captain My Captain demeliyiz- hayatın yalnızca okul sıralarında olmadığını görmemizi sağlıyor. Film, Bay Keating ile öğrencileri arasındaki ilişki üzerine kurulmuş. Okulda fazlasıyla baskı altında olan öğrenciler, Bay Keating ile özgürlüğü ve dünyaya farklı açıdan bakmayı keşfediyorlar. Sıradan bir edebiyat dersi, adeta bir hayat dersine dönüşüyor. Bay Keating, olmak istediğimiz kişiyi görmemizi sağlıyor. Aslında kim olduğunuzu öğrenmek için birazcık cesarete ihtiyacınız var.

‘’Dikkat edilmesi gereken ve cesaretli olunması gereken zaman vardır ve mantıklı bir kişi hangisi olduğunu bilir.’’

Elbette Keating’in yaklaşımının okul yönetimi tarafından fark edilmesi ve üstüne gidilmesi uzun sürmeyecektir. Fakat okul müdürü Nolan Keating’i okuldan uzaklaştırma kararı aldığında hayatlarını değiştirdiği öğrencileri Keating’i savunmak için harekete geçiyor. 1989’da dört dalda Oscar’a aday olan Ölü Ozanlar Derneği, Tom Schulman’a En İyi Senaryo ödülünü getirmişti. Williams’ın da, ilerici öğretmen rolüyle destan yazdığını ve kariyerinin en iyi oyunlarından birini çıkardığını da söylemek mümkündür…

‘’Aptalca hayaller peşinde koşmayan bir kalp gösterin, ben de size mutlu bir insan göstereyim.’’