https://www.yazi-yorum.net/wp-content/uploads/2020/06/hakkimizda.jpg

Plastik Sanatlar Tuval Resmi

Formülü:

          

– Beher tuval resmi

– Bir adet tuval (yüzey)

– Yağlıboya, akrilik, tuval üzerine uygulanabilecek her türlü malzeme (etken madde)

– Terebentin, su, yardımcı malzemeler (inceltici)

– Ayrıca; akıl, fikir, konu, ruh, duygu, motivasyon, tutku, takıntı, inat, sabır, sinir, öfke, (arzu) vb. içerir.

Farmakolojik Özellikleri:

Resmin yaratılış sürecine etki eden mekanizma tam olarak açıklığa kavuşmamıştır; ancak olayın nesnesinin sanatçı üzerindeki uyarısının dünya görüşünden süzüldükten sonra bakış açısıyla resimde doğrudan etki oluşturduğu anlaşılmıştır.

Tuval resminin etkisi, yapısal olarak diğer sanatlardaki etkiye benzediği hâlde, dönüştürücü gücü genellikle çok yavaş seyreder. Bazı durumlarda ise bu seyir hızlı ve kesintisiz olabilir.

Resmin etkisi, izlendikten sonraki ilk saniye ile bir-iki saat arasında algılanmaya başlanır. Yaklaşık bir-iki gün ile on-yirmi yıl arasında da artarak devam eder. Bazı resimlerin asırlarca süren etkileri de görülmüştür.

Dönemler üzerinde yapılan çalışmalara göre resmin özellikle akımların öncülüğünü üstlendiği; buluşların yolunu açtığı, düşüncenin akışını değiştirdiği, somutlaştırdığı, hızlandırdığı, yavaşlattığı, bilimsel süzgeçten geçtiği ve gereksinim basamaklarının oluşmasında etkili olduğu belirlenmiştir.

İnsan dışındaki canlılar ve nesneler üzerindeki farmakolojik etkileri konusunda henüz bir araştırma yapılmamıştır. Duvardaki resmin üzerindeki renklerin, kediniz, köpeğiniz, kuşlarınız ve çiçekleriniz üzerinde ne gibi bir etkisi olduğuna ilişkin bir çalışmaya rastlanılmadıysa da,  “maymunların resim yapma hakkı”* olduğu yolunda bir takım iddialar vardır.

 

*Bedri Baykam – Boyanın Beyni

 

 

Farmakokinetik özellikleri:

Sanatla Terapide iyileşmeden bahsedersek; en önemli ve kesin etkisi ruh sağlığı üzerinde olduğu, her tür insan ile uzmanlarca (psikiyatristler, psikologlar, uzman yetkililer tarafından) denenerek ve gözlenerek saptanmıştır. Varoluşsal tanılamada, travmaların çözümlenmesinde ve dönüştürülmesinde yüksek oranda başarı sağlanmakla birlikte, yeni oluşabilecek travmalara karşı kullanımının sürdürülmesi ya da belli zaman aralıklarıyla kür olarak kullanılması önerilmektedir.

İnsanların büyük bir kısmında, resim, hiçbir sanatsal etki yaratmadan idrar yoluyla atılır. Resme tepki veren insanlarda ise her aşamada %3,14 algılanır, algılanan her nokta bir üst basamağa geçişi hazırlar. Bu, eve girildiğinde, bazen aniden, müzik dinlerken, kavga ederken, kahvaltı ederken, içki yudumlarken, güzel bir sevişme sonrasında sigara tüttürürken, yaşamın tekdüzeliği içinde birden ayrımına varıldığında ya da bulunduğu yere ve mesafeye göre dışarıda edindiğimiz yeni duyular ve bakış açılarıyla bir kez daha doğru noktaya doğru giden çizgi üzerinde olduğu biçiminde, vb. tezahür edebilir.

Endikasyonları:

Kafa karışıklığında, yol ayrımlarında, bir durumda uzun süre kalındığında, statü kazanmada, bir gruba dâhil olmada, sanattan zevk almada, içki masasında, soru sormada, yaşamı yeniden düzenlemede, ruh sağaltımında, zihin berraklığında, fikir üretmede, karşı çıkmada, güç oluşturmada,  hayır diyebilmede, prim yapmada, dini yaymada, sistemi çoğaltmada, yeni görme biçimleri üretmede, vb. kullanılır.

Kontrendikasyonları:

Sanata karşı alerjisi olanlarda, -yüzyıllardır olduğu gibi- metalaştırılmış biçimlerde, metafizik anlamlarda ve sistemin yeniden üremesi için kullanılmamalıdır.

Başka türlü önerilmemişse, “böyle sanatın içine tüküreyim” diyenlerin uzak durması gerekmektedir.

Uyarılar ve Önlemler:

Alerjisi olanlarda ölümcül sonuçlara yol açabilir. Kendisine zarar vermese de başkalarının varlığını tehlikeye sokacak yönlendirmeler yapabilir. Sanat kültürü almamış insanlar, bunu çok tehlikeli kullanabileceklerinden,  yozlaştırabilir ya da istenilenin çok dışında başka yere evrilebilir.

Çocuklarda resim algısı ve yapımı asla engellenmemeli, “doğru budur” diyerek doz saptanmamalı, çocuğun kendi gelişimi ve doğallığı içinde gerçekleştirmesine izin verilmelidir. Bir şekilde çocuk dışarıdan bunu almışsa, onun duygu, düşünce ve görüşlerinin kendi özgü aktarımına izin verilmeli; resmin özgürlüğünden yararlanılarak onda özgüvene dönüşmesinin yolları bulunmalıdır. Çocukların resimleri sergilenmeli ama asla yarıştırılmamalıdır. Yaşlılar ve vandallar(tutucular ve akademisyenler) üzerindeki etkisi de göz ardı edilmemelidir.

Alkol ve uyuşturucuyla birlikte kullanılmamalı, kullanılmışsa değerlendirmede göz önüne alınmalıdır. (Bu durumların algıyı güçlendirildiği söylense de gerçek yaşama dönüştürücülüğünün olmadığı saptanmıştır.) Karşılaştırılma aracı olarak kullanılmamalıdır. Birlikte kullanım sonucunda karşılaşılan yanılsamalar ciddi kazalara neden olabilir. Araç olarak kullanılmamalıdır.

Doz aşımı depresyona yol açabilir. Bu durumda dozaj azaltılmalı ya da doz aşımı hâlinde konuyla ilgili başka bilgiler alınmalıdır.

Semptomlar sürekli izlenmelidir.

Gebeler ve emziren anneler üzerinde olumlu etkisi olacağı yaygın bir görüş olmasıyla birlikte sonuçlar henüz kesinleşmemiştir. Bir tek Gülsüm Karamustafa’da bu süreçte resim yaptığına rastlanmıştır. Başka yapanlar varsa da literatüre yansımamıştır.

Dünya görüşünüze danışmadan kullanmayınız!

Konuya ivedilikle el atılmazsa, resim, dünya tarihindeki misyonunu tamamlamış gibi gösterilerek egemen güçlerce yok saydırılabilir ya da sadece hobi aracıymış gibi lanse edilebilir. Sorun resmin kendisinde değil, kullanılış amacındadır.

Yan etkileri:

Hırsı artırabilir. Sergi hazırlıklarında uyuma güçlüğü çekilebilir. Sergi salonunda resmi yaparken kullanılan malzeme* Osmanlıcaysa Kuran-ı Kerim sanılıp saldırıya uğranabilir. Kritik etmede uygun kişiler bulunamayabilir. Resim alımını çoğaltabilir, koleksiyonculuğa yol açabilir. Çok yüksek rakamlarla fiyatlandırılarak ticari bir meta hâline dönüştürülebilir. Galeri sahipleri resimleri sergilemek için kira talep edebilirler, sırf sergilemekten para kazanabilirler. Sanat eleştirmenleri komisyon karşılığında değerlendirme yapmayı önerebilir. Çevreye uyumda zorluk, vb. görülebilir.

BÖYLE DURUMLA KARŞILAŞILDIĞINDA, HEMEN DÜNYA GÖRÜŞÜ MİHENGİNE VURULMALI, SANAT TARİHİ AÇISINDAN VE BİLİMSEL ANLAMDA TEKRAR GÖZDEN GEÇİRİLMELİ; SANATIN YARARININ ASIL KİME HİZMET ETTİĞİ ANLAŞILMAYA ÇALIŞILMALIDIR.

Etkileşimler:

Diğer sanat dallarıyla birlikte alındığında gerçek etkisi daha hızla olur. Müzik, edebiyat, tiyatro, mimari, heykel, fotoğraf, sinema vb. ile kullanıldığında etkileşimleri hızla fark edilir.

Diagnostik Test Etkileşimleri:

Felsefe ve diğer pozitif bilimlerin eksikliğinde, sanat, kendi, varlığının niteliğini gerçek değeriyle ortaya koyamaz.

Kullanım Şekli ve Dozu:

Öne sürülen ve dayatılanların dışında, kişinin kendi iç gereksinimleriyle kullanılmalı ve kişi; dozu kendi iradesine uydurmalıdır.

 

* Ergin İnan – AKM – Taksim

 

 

Aşırı Doz ve Tedavisi:

Bilinçsiz ve aşırı kullanımlarda ajitasyon, sıkıntı, hâlüsinasyon, depresyon, anlamsızlık, bilinç sapması, tutuculuk, nevroz ve yok edicilik durumları görülebilir.

Bu durumlarda kişi kusturulmalı, doğaya, açık havaya çıkartılmalı, eş dost toplanıp konuşulmalı ve tartışılmalıdır.

Saklama Koşulları:

Yaşanılan mekânlarda bulunulmalı, üzeri örtülmemeli, nemli, ışıksız ve tozlu ortamlarda saklanmamalı, duvara asılmalı çoğalmışsa sergi açılmalı ya da eşe dosta hediye edilmelidir.

Ticari Şekli ve Sunumu:

Sanatçının kendisinden, sergilerden, galerilerden,  müzayedelerden,  müzelerden, antikacılardan, bienallerden,  resim alan yeni sahiplerinden, ibadethanelerden izlenebilir, alınabilir. Sunuş amaca ve mekâna göre değişiklik gösterebilir.

Piyasada Bulunan Diğer Dozaj Şekilleri:

Sokaklarda, mekanlarda, (restoran, bar, kafe, ev, okul, hastaneler, ibadet yerleri…) Duvarlarda, meydanlarda, yerlerde, giysilerde, bedenlerde, kap kacaklarda, araç gereçlerde, TV’de, sinemalarda, dergilerde, reprodüksiyonlarda var olabilir.

Ruhsat Sahibi ve İmal Yeri:

Üretilen eser satışa sunulmuşsa lisansı –patenti- alan galericilerde geçer. Diğer sanatçılar ve yapıtları sistem dışı bırakılır.

Dünyanın her yerinde ve tüm zamanlarda üretilmişlerdir. Mağara duvarlarından, tapınaklara, kadar her çeşidi olabilir. Satın alınabilir durumuna dönüşen eserler sistemin öngördüğü biçimde satılır. Bu onun gerçek değerini belirlemez.

Ruhsat Tarihi:

17.12.1997

Ruhsat No:

004 – 01.10.2022