https://www.yazi-yorum.net/wp-content/uploads/2020/06/hakkimizda.jpg

Parmak uçlarımdan dağılıyor toprağın köklü felsefesi

Yüreğimin sorgusunda büyüyor alnımdaki çizgiler

Elemli ucuz şaraplar kıyamet alameti gibi

 

Ayaza oturmuş yazı inkar eden çaresizlik

Düşündükçe kana kana sustum kendime

Artıyor reklâm afişlerine düşen asılsız zaaf

 

Vahşi bir çoğunluk her zaman siyah

Her kalabalığın ortasından bir kent geçiyor

Dert camların kurgulanmış buğusu

 

Melezleştim yazla gölgem arasında

Asgari ücret kadar yetersiz feryadın koyu sesi

Çocukları ödünç alsam acılardan

Çığlıklar eksilir mi dünyada

 

Gün gün kırılıyor ademoğlu

Yol bildiği bir şeyhin nefesinde küçülerek

 

Yamaçlarda kırılan çığ sesleri buluşuyor zihnimde

Üç vakit bağlanmış söylenceler

Dönüp dolanıp ısrarla inanmadığını öğreniyor

 

Çürük sepet, küflü elma, bitkin hamal

Doğrulanmış bir veda da yok henüz

Felek hallediyor geceye dilenen yaz uykusunu

 

Kızgın çatılar yakama yapıştı

Gökleri bölünmüş akşama döndüm

Surların cağı geride kaldı

Susma zamanı şimdi