https://www.yazi-yorum.net/wp-content/uploads/2020/06/hakkimizda.jpg

Yollar var. Yürüdüğün, yürüyeceğin ve yürümek zorunda olduğun. Her defasında niyetlenip vazgeçtiğin, adım atıp ayağını geri çektiğin aşılacak köprüler var.
Her taşını ezberlediğin aydınlık sokaklar da var, sonu karanlık çıkmaz yollar da.
Sonra düşler var. Gerçekleşen, gerçekleşmeyi bekleyen… Zihnini bir çıkmaza sokup alt üst eden hülyalar da var, yüreğini patlatırcasına vurduran düşünceler de.
Henüz söylenmemiş cümleler var. Yarım kalmış hikayeler, boğazda düğümlenen kelimeler. Avaz avaz bağırmalar da var, son noktası konulmuş mektuplar da.
Anlar var. Yaşanmış, yaşanacak… Unutulmayan, unutulmayacak, bir de hiç hatırlanmak istenmeyecek. Karşılığında bir ömür verilecek olanlar da var, keşke hiç yaşanmasaydı denilenler de.
İnsanlar var. Hayatına giren, hayatında olan ve hayatından çıkan. Bir de hayatına girecek olanlar. Tanıyamadığın, tanıdığını sandığın, hiç tanımak istemediğin ve tanıdığına şükrettiğin.
Eller var tutulacak, gözler var bakılacak. Ve nefesler var alınacak.
İyiler var, kötüler var. Güzeller – çirkinler, gelenler – gidenler, susanlar – konuşanlar, gülenler – ağlayanlar… Varlar var az sonra yok olacak, yoklar var hiç olmayacak.
Her yalnızın içinde mutlaka bir kalabalık, her kalabalığın içinde de elbet bir yalnız var.
Sevgi var, umut var, iyilik var, merhamet var.
Derinlerinde hudutsuz bir arzu var.
Geçmiş var, bugün var. Doğarsa Güneş, bir de yarın var.