Romanınız için iyi bir karakter yazmanın sırrının onlara insani kusurlar eklemek olduğundan bahsetmiştik. Konu insani kusurlar ve zaaflar olunca psikolojiden ve psikolojinin babası sayılan Freud’dan bahsetmemek olmaz.

“Ben ilkokula başladığımda, sınıftaki öğrenciler içinde, defterinde, “O” harfinin karşısında odun resmi çizili; “Ö” harfinin karşısında da ördek resmi çizili olma ayrıcalığına sahip tek öğrenciydim.””

Bu yazımızda yazın sanatlarında öneminin iyi kavranması gereken ana karakter ile yan karakterlere değineceğiz. Sonrasında da karakter yaratımında sık yapılan hatalara bakacağız. Sözü uzatmadan ana karakter ile başlayalım.

Öykülerin sesine birlikte kulak verdiğimiz yazı dizisinin ikinci molasını, içinde yaşadığımız dönemin en önemli öykücülerinden biri olan Behçet Çelik’ in Gün Ortasında Arzu adlı öykü kitabının, ‘’İyi Olacak, İyi…’’ adlı öyküsünde vermek istedim.

Sadık Hidayet… Yaşadıklarının ağırlığından, sanatçı ruhuna sığamadığından, belki diğer insanlar gibi yok sayamadığından, bir şeyleri dışa vurma arzusundan ya da ne kadar dışa vursa da asla anlaşılamayacağını hissettiğinden onu böyle karamsar biliriz.

Bu yazımızda dramatik yazın sanatlarının neredeyse olmazsa olmazı, romanlarda da sıklıkla görebileceğimiz iki kişiden bahsedeceğiz; protagonist ve antagonist.