https://www.yazi-yorum.net/wp-content/uploads/2020/06/hakkimizda.jpg

Boğulmaktan korkan kim? 
Bir kere sustu nefesim nefesinde, bir kere vazgeçmedim.
Saniyenin milyonda birinde gözüne değen ışık zerresi kadarım.
Dokunamayışım korkumdan değil, sancından.
Sözlerin diyorum sevgilim, bazen bir gölgeyi kanatacak kadar kudretli.
Yaktığı ile yananım ben, gücüm yoksa küllerimden doğarım.
Saramayacağım yarayı sorma! Tuzun hayrı yok suya.
Beni kör bıçakla budadılar. Yinede papatya ille de papatya.
Hasretim yaza değil, arınmak umurumda değil.
Toprak zaten benim, toprak bedenim.
Zihnime kazıdım yetmedi kalbime dokudum seni,
Sevgilim bendeki bakmak değil, ısrarla benden esirgediğin gözlerinin karşısında görmek.
Gördüğün tüm limanlara uğra dedin. 
Biliyordun kırık bir saldan ötesi yoktu mülkümde.
Ben ki yol gösteren yıldızın adı, üstüm başım hep sökük.
Her sarsıntıda bitti dediğim yerde başa sardın.
Ah sevdiğim…
Ben bu öykünün hep aynı yerde kesilmesinden çok yoruldum.
Kısır döngüdeyiz nicedir.
Her defasında aynı satırda boğuluyoruz.
Görmüyor musun halim hep alabora?
Ne bir yere varıyorum ne de dibe batıyorum.
Benim toprağım sensin, ele sürme beni gidemem…
Gölgene dokunmaya kıyamayan kirpiklerim başka suretlerde demlenir mi?
Ah sevdiğim anla!!!
Süslü limanlar umurumda değil.
Ben senin yoksul karanlığına açım.