Bir tarihçi ve aynı zamanda yönetmen olan Emin Alper’in ilk uzun metrajlı filmidir. Film kırsal bir bölgede yaşayan Faik’in oğlu ve iki torununun kendisini ziyarete gelmesiyle gelişen olaylar zinciriyle devam ediyor. 
Emin Alper, Tepenin Ardı filminde bize “Düşman nasıl oluşur ve Savaş nedir” gibi konuları üç nesil bir araya gelmiş bir ailenin kişisel ve içsel çatışmalarıyla harmanlayarak anlatıyor. Faik, güç ve iktidar sahibi bir dede olarak yaşadığı bütün problemleri tepenin ardındaki yörüklere bağlamaktadır. Fakat kendi içindeki problemlerle bir türlü yüzleşemeyen bu küçük aile, Faik’in önderliğinde suni bir düşmana karşı büyük bir savaş açar. Filmde aynı zamanda kadın karakterlerin silikliği ve boyun eğişleri eril bir toplum yapısının hakim olduğunu gösteriyor. 

Filmin geçtiği köyde yaşanan olaylar aslında sadece o köyde ve tepenin ardıyla sınırlı kalmıyor. Aynı zamanda günümüz Türkiye’sine biraz da iğneleyici bir hava ile düşmanı dışarıda değil kendi içimizde aramamız gerektiği, ilk önce içimizdeki problemleri bitirmemiz mesajını veriyor.
Film estetiği ise Emin Alper’in ilk filmi olmasına karşın gayet başarılı. Sıkıcılığa kaçmadan tüm karakterlerin kendisi ve çevreleri ile olan çatışmalarını yoğun bir şekilde hissedebiliyorsunuz. Gerilim ve her an her şey olacakmış hissi sizi filmin sonuna kadarmerakla götürüyor. Ense kadrajları ise bize verilmek istenen durağanlığı ve onun içinde gizlenen felaketi yer yer sezdiriyor.

Tamer Levent, Reha Özcan, Mehmet Özgür, Berk Hakman, Banu Fotocan, Furkan Berk Kıran ve Sercan Gümüş gibi hem tecrübeli hem de genç ve yetenekli oyunculardan müthiş performans alan Emin Alper’in, gelecekte sinemamızda yeni ufuklar açmayı başaracağına inanıyoruz.

Deniz Güneysu