Sağanakta dürbünsüz dolaşıyoruz,
Bu aşkın bize sunduğu anekdotlar var,
Mesela, sen bir çingene kadar kızılsın.
Ben kızıllığına dökülüyorum.

NÂZIM HİKMET’E | ORHAN KEMAL

2 Haziran 2018 yonetici

NÂZIM HİKMET’E
Sen
“Promete’nin çığlıklarını
Kaba kıyım tütün gibi piposuna dolduran adam”
Sen benim mavi gözlü arkadaşım
Kabil değil unutmam seni.

KIYI | HATİCE HAMARAT

29 Mayıs 2018 yonetici

Uzanıp kalmak istiyorum bir ikindi vakti
El değmemiş topraklarına şehrinin
Beyaz elbiseli kadınlar rakı içerken
Bazı şarkılar ölüme hazırlasın bizi

KAVAK AĞACI | ZEYNEP EŞİN

24 Mayıs 2018 yonetici

Bakın azizim, burası benim gözlerim. Sizde de var bir çift, zihnime kazılı unutulur gibi değil. Ben bir süredir benimkilere bakamıyorum, bir bakar mısınız belki sözlerinize karışmıştır?

ANLATICI | ENDER MACAROĞLU

24 Mayıs 2018 yonetici

Anlatıcı sözlerine başlamadan önce yerden bir çubuk alıp yanan ateşin altını karıştırdı. Ateş şimdi daha yüksek ve daha sıcaktı, ‘’zaman’’ dedi ve devam etti.

İnsan, doğar ve ölür. Ve aslında gövdesinde en çok omurgası yorulur. Ve aslında ruhunda en çok nefsi yorulur. Doğa ve bağın mührü üzümdür. İşte bunun için ham âdem şarapla demlenir.