https://www.yazi-yorum.net/wp-content/uploads/2020/06/hakkimizda.jpg

İzlendiğini hissetmek nasıl da katılaştırdı ruhlarımızı ve bedenlerimizi. Kim, hangi güç içimizden geldiği gibi salınarak eğilip bükülüp dans etmemize engel oldu mesela? Hadi kapatın gözlerinizi, etrafınızdakiler de kapatsın. Göreceksiniz ki yine de dans edemeyeceksiniz gönlünüzce. Şu düşünceler geçit töreni yapacak çünkü beyninizde: “Bakıyorlar mı, komik görünüyor muyum, yargılıyorlar mı şimdi beni??”

Vücudunuz salınıp hızını alıp akamayacak istediği yöne. Kollarınıza, bacaklarınıza ağırlıklar bağlamışlar sanki. Hele o beden, sanki aşağıdan yukarıya bir hat çekmişler de bozma hizayı, demişler. Yumuşak hareketleryasak, gevşemek mi, aman aman sakın ha!Hatta gözlerini kapatmak bile pek kabul edilir değil, olur da içinize dönersiniz filan! İçine dönmek dışına çağlamaktır çünkü. Farkındalık denizinde boğulmazsan en iyi ihtimalle etrafındaki on kişinin daha gözünü açsan, eyvah eyvah!!

Önce bedenlerimizden başlamış olmaları tesadüf değil muhakkak. Onu esnetemedikçe, bir düzlem üzerinde yorunca, ruhlarımıza nasıl yol vereceğiz ki özgürleşsin diye! Aklımız, kafatasımız içinde oradan oraya çarparken nasıl kucaklayabilir güzellikleri… Bedenlerimize yüklenmiş görünmez ağırlıklar, koca bir taş olup boğazımıza düğüm, beynimize sis, kalbimize yangın olmuş. Sonra bir bakmışsın kaygı gelmiş başköşeye oturmuş.Kaygı dediğin kendiliğinden gelip yapışmıyor hücrelere. Yol bulamayan her duygu kendini gizlemeye çalışırken, kılıfını yaratıyor kendi kendine.İşte o kılıflar; kaygılarımız, bariyerlerimiz, esaretimiz oluyor.

Bedenlerimiz devinim içinde olmalı oysaki. Fizik disiplinine göre devinim, durağan bir noktaya göre yer değiştirmekte olan nesnenin yaptığı eylemdir.Mecaz anlamları yüklemeye başlayalım hadi. Durup durduğumuz bir nokta var, sağlama aldığımız hayatımızın sallanmaması için hiç kıpırdamadığımız. O noktaya göre yerimizin değişmesi için hareket etmemiz şart! Tanımdaki öznenin “nesne” olmasına takılmayın, nesne miyiz demeyin, hayatlarımızın öznesi miyiz sorgulamaya bahane olsun belki de.

Akamayan durulur bilirsiniz. Bu sessiz durulma biriktirir tüm mühürlenmiş duyguları, üst üste istifler. İstifler arasında sıkışır kalır, durağan noktamızda mıhlanırız. Devinmek için hareket gerek, hareketlerimizin akmasına yol vermek gerek. Hani dans edecektik?…