‘’Tüm iyi hikâyeler iki şekilde başlar: Ya bir insan yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir.’’- Tolstoy Amerika’nın işsizlik…
Hayattaki başka hangi uğraşta, bir şeyin hemen “iyi” olup olmadığıyla bu kadar meşgulüz? Bazen keşke yazmaya daha çok koşmak gibi…
Bir defa oldu bu. Konuşmak yerine sustuk. Uçsuz bucaksız sayfalara yazılmış düşüncelerimizi okuduk, gülümsedik. Evet demedik ama hayır demek de…
Drama veya Dırama genellikle kurgusal bir esere dayanan ve oyuncular tarafından canlandırılan bir anlatı türüdür. Bir sözcüğü, bir kavramı, bir davranışı, bir tümceyi, bir…
Zamanı anlamak belki de zamanla barışmaktır. İnsan bütün ömrü boyunca sürekli bir şeylere yetişmeye çalışır. Tutamadığı her zaman diliminin ömrüne…
“Avrupalılar için Türkleri anlamak hayli zor” demişti bir tercüman arkadaşım. Ben de konuyu nereye getireceğini az çok kestirebildiğim için, “Sadece…
İşleriyle ilgili kendilerini rekabetçi hisseden yazarları gerçekten anlamıyorum. Hiç gerçek bir okurla karşılaştılar mı? Gerçek okuyucuların okuma materyali asla tükenmez….
Ne çok yağmur yağdı dün. Dışarda kaldım. Kapı kapalıydı, dudakların da kilitli. Sıradan bir şemsiye yerine bariz belli olan bir…
Günün birinde önce insanları, sonra da aynaları terk edip daha güzel sıfatlara sahip olabilmek için koşarak gittiğimiz “Yalnızlar Şehri”; yeni…
“İstersen kütüphaneleri kapat, ama benim zihnimin özgürlüğünün üstüne kapatabileceğin ne bir kapı ne bir kilit ne de bir sürgü var.”…